Almanya’nın Nürnberg kentinde “Türkiye’nin Bölgesel ve Küresel Politikalarına Yönelik Fırsatlar ve Meydan Okumalar” konulu konferans düzenlendi. Nürnberg Başkonsolosu Fatma Taşan Cebeci ve çok sayıda sivil toplum kuruluşu temsilcisinin katıldığı konferansta Türkiye’nin tarihsel kazanımları, uluslararası konumu ve ekonomik sorunlar ele alındı.
Konferansta konuşan Prof. Dr. Bağcı, Cumhuriyet’in halktan gelen bireylerin yüksek makamlara ulaşmasına imkan tanıyan bir sistem kurduğunu belirterek, şunları söyledi:
“Mustafa Kemal Atatürk, dünya tarihine damga vuran liderlerden biridir ve onun yerini kimse dolduramaz. Osmanlı sisteminde, halktan gelen birinin böyle bir makama ulaşması mümkün olmazdı. İsmet İnönü’nün İkinci Dünya Savaşı sırasında aldığı kararlarla milyonlarca insanın hayatını kurtardı. İnönü, hem iç hem de dış baskılara rağmen Türkiye’yi savaşa sokmadı. Eleştirenler tarihi iyi araştırsalar, onun savaştan kaçınarak on binlerce Türk askerinin hayatını kurtardığını görürler.
“TÜRKİYE’NİN JEOPOLİTİK KONUMU OLDUKÇA KRİTİK”
Türkiye’nin uluslararası alanda stratejik konumunu koruması gerektiğini vurgulan Bağcı, şöyle konuştu:
“Türkiye’nin jeopolitik konumu oldukça kritik. Türkiye, Orta Doğu, Avrupa ve Asya arasında bir köprü görevi görüyor. NATO üyeliği ve Avrupa Birliği ile ilişkileri, enerji politikaları ve bölgesel güvenlik stratejileri, uluslararası arenadaki rolümüzü belirleyen en önemli unsurlardır.
Suriye, İran, Amerika, Rusya ve İsrail gibi ülkelerle ilişkilerin Türkiye için hayati önem taşıyor. Suriye’nin yeni rejim lideri Ahmet Şara, bir numaralı Arap milliyetçisidir ve ilk yurt dışı ziyaretini Suudi Arabistan’a yaparak politik duruşunu netleştirmiştir. Kıbrıs’ı dünya ülkelerine devlet olarak kabul ettirebilseydik, güçlü bir ülke olduğumuzu göstermiş olurduk. Türkiye’nin gelecekte uluslararası arenada daha etkili bir aktör olabilmesi için dış politikada yeni stratejiler geliştirmesi gerekiyor. Enerji güvenliği, savunma sanayii ve ticari ilişkiler alanlarında daha etkin politikalar izlenmelidir. Türkiye, hiçbir zaman sorumluluk almaktan kaçınan bir ülke olmadı. Ancak daha görünür bir rol oynamamız gerekiyor.”
